15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü
15 Eylül 2022

Prostat kanseri dünyada ve ülkemizde erkeklerin ikinci en sık görülen kanseridir. Bir iç salgı bezi olan prostat mesane ile idrar kanalı arasında, kalın barsağın son kısmı komşuluğunda bulunur. Prostat kanseri bu bezin kontrolsuz tumoral büyümesidir. İleri ya ve aile öyküsü en önemli risk faktörleridir. Kanser oluşumuna direk etki eden ya da kanser oluşumunu engelleyebilecek bir diyet ya da ilaç bulunmamaktadır.

Prostat kanseri klinik bulgu vermeden oluşup ilerleyebilmektedir. Bütün kanserlerde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı çok önemlidir bu nedenle klinik bulgu oluşmasını beklemeden prostat kanseri tarama programları önerilmektedir. Özellikle ailesinde prostat kanseri olan ve 50 yaşından büyük erkekler prostat kanseri açısından taranmak üzere üroloji uzmanına başvurmalıdır. Bu taramada PSA (prostat spesifik antijen) ve parmakla prostat muayenesi yapılmaktadır. Üroloji uzmanınca prostat kanseri açısından riskli bulunan kişilere prostata yönelik bazı görüntülemeler sonrasında iğne ile prostat biopsisi yapılmaktadır.

Prostat kanseri tedavisi kişinin yaşına, kanda PSA düzeyine,biyopsideki hücresel bulgulara, hastalığın yayılım derecesine, hastanın genel sağlık durumuna ve tedavi verecek Merkez olanaklarına gre değişmektedir. Tedavi seçenekleri testosterone baskılama hormonal tedavisi, kemoterapi radyoterapi ve cerrahi tedavilerdir. Cerrahi tedavide amaç prostatı ve etraftaki lenf bezlerini çıkarıp mesane ve idrar kanalı arasında yeni bir bağlantı oluşturma esasıyla yapılan radikal prostatektomi ameliyatı uygulanmaktadır. Cerrah tercihi ve merkez olanaklarına göre açık, laparoskopik ve robotik olarak uygulanmaktadır.

Prostat kanseri tedavisinde ilk tedavi sonrası yaşam boyu yakın takip gerekmektedir. Hastalar olası nüks ve uzak yayılımlar açısından üroloji ve medikal onkoloji uzmanınca izlenmelidirler. Hastanemizde hastalığın tanısı ve tadavisi için gerekli tıbbi ve cerrahi tecrübeye sahip bir hastanedir.

Doç. Dr. Alkan ÇUBUK