10 Şubat Uluslararası Epilepsi Günü
11 Şubat 2020

Uluslararası platformda Epilepsi hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı toplumun bütün kesimlerinin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl 10 Şubat Uluslararası Epilepsi günü olarak belirlenmiştir.

Kırklareli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanımız Uzm. Dr. Emre ÇİÇEK Epilepsi hastalığı konusunda bilgi verdi.

Epilepsi hastalığı kendini çeşitli türde nöbetlerle belli eden ve toplumdaki yaygınlığı genellikle gerçek oranlardan daha az tahmin edilen bir hastalıktır. Dünyada 65 milyon epilepsi hastası olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 2,4 milyon yeni epilepsi hastası eklenmektedir. Ülkemizde de bu sayı 750 bin civarındadır.

Sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi, kısa süreli bir beyin fonksiyon bozukluğudur ve beyin hücrelerinde geçici anormal bir elektrik aktivitesinin yayılması sonucu ortaya çıkar. Epilepsi, dünya nüfusunun yaklaşık %1'ini etkilemektedir. Hastalık, erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, çocukluk ve yaşlılık döneminde daha sık ortaya çıkmaktadır.

Epilepsi hastalığı hiç bir neden olmadan ortaya çıkabildiği gibi, beyin ve beyin zarlarını etkileyen enfeksiyonlar, kaza ve travmalar, kanamalar, damar hastalıkları, beslenme bozuklukları,  metabolik hastalıklar ve genetik bazı hastalıklarla ortaya çıkabilir. Genetik olarak geçebilen bazı epilepsi türleri akraba evlilikleri ile yaygınlaşabilmektedir. Günümüzde elektronik ortama aşırı maruz kalma da özellikle çocuklarda risk oluşturmaktadır.

Epilepsi nöbetleri klinik olarak çok değişik şekillerde görülebilir. Epileptik nöbetler temelde: fokal (beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak başlayan nöbetler) olmak üzere iki grupta sınıflandırılmaktadır. Nöbet tipinin bilinmesi, hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol gösterici olması açısından büyük önem taşımaktadır.

Epilepside tanı; klinik ve Elektroansefalografi (EEG) temelindedir. Hastanın nöbetlerinin hasta ve yakınları (görgü tanıkları) tarafından tanımlanması önemlidir. Gelişen teknoloji ile birlikte video kaydının kolaylaşması ile, nöbet videoları tanısal anlamda çok katkı sağlamaktadır. Elektroansefalografi 1950 yıllardan beri yaygın olarak kullanılmaya başlanan bir yardımcı inceleme yöntemidir. Bu yöntem ile beynin ürettiği elektriksel aktivite EEG dalgası olarak kayıtlanmaktadır ve video ile senkronize EEG çekimi epilepsi tanısında altın standart tanı yöntemini oluşturmaktadır. EEG her yaş grubunda uygulanabilen bir incelemedir, dışarıdan hastaya herhangi bir ilaç, radyasyon, elektrik vs. verilemediği içinde herhangi bir zararlı etkisi de bulunmamaktadır.

Epilepside tedavi ilaç temellidir. İlaç tedavisinde en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanımıdır. Her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetler ortadan kalkmaktadır. İlaç tedavisi esnasında düzenli kontroller ilaç etkinliğinin ve ortaya çıkabilecek yan etkilerin izlemi açısından önemlidir. İlaç tedavisi ile nöbetlerin kontrol altına alınamadığı, yaklaşık olarak hastaların yüzde yirmisini oluşturan, dirençli epilepsi grubunda ise epilepsi merkezleri tarafından uygulanan cerrahi tedavi ve pil tedavisi (Vagal sinir uyartımı) seçenekleri de mevcuttur.